Endüstri 4.0 Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Bu makalenin orjinali 20.06.2016 tarihinde Forbes A.B.D. dergisinde yayınlanmıştır.

Endüstri devriminde ilk olarak buhar makineleri devreye girdi. Atalarımızın elleriyle yaptıkları kimi işleri makinalar yapmaya başladı. Sonrasında, elektrik seri üretimin doğumunu müjdeledi. Endüstrinin üçüncü çağı ise bilgisayarların gelişmesi ve otomasyon ile başladı. Robotlar ve makinalar, özellikle montaj hatlarında insanların yerini almaya başladılar.

Şimdi Endüstri 4.0 başlıyor. Bilgisayarlar ve otomasyon yepyeni, bambaşka bir biçimde bir araya geliyor. Robotlar artık kendi kendine öğrenme algoritmalarıyla donanmış bilgisayar sistemlerine uzaktan bağlanabiliyor. Böylece robotlar minimum insan müdahalesiyle iş görebiliyor.

Endüstri 4.0, siber-fiziksel sistemlerin fabrikaların fiziksel süreçlerini kontrol ettiği ve merkezi olmayan kararlar verebildiği “akıllı fabrika” kavramını bizlerle tanıştırıyor. Fiziksel sistemler, birbirleriyle ve insanlarla kablosuz web üzerinden iletişim kurabilen ve işbirliği yapabilen “Nesnelerin İnterneti (Internet of Things – IoT)” haline dönüşüyor.

Bir fabrika veya sistemin Endüstri 4.0 olarak kabul edilebilmesi için sağlaması gereken şartlar şunlardır:

  • Bilgi şeffaflığı: Sistemler sensör verilerini kullanarak fiziksel dünyanın bir sanal kopyasını oluştururlar.
  • Teknik yardım: Sistemler insanların karar vermelerine, problem çözmelerine ve zor veya tehlikeli olan görevleri gerçekleştirmelerine yardımcı olur.
  • Merkezi olmayan karar verme: Siber-fiziksel sistemlerin basit kararları kendileri vererek mümkün olduğunca özerk davranmaları sağlanır.
  • Müşterek çalışma: Makinalar, cihazlar, sensörler ve insanlar birbirleriyle bağlantı ve iletişim halinde çalışır.

Her devrimde olduğu gibi Endüstri 4.0 modelinin uygulamasında da bir takım zorluklar mevcuttur:

  • Yüksek seviyede güvenilirlik ve stabilite başarılı bir siber-fiziksel iletişim için çok gereklidir. Bunu sağlamak ve korumak zor olabilir.
  • Veri güvenlik sorunları yeni sistemler entegre edildikçe ve bu sistemlere ulaşım arttıkça hızla artar. Ayrıca tescilli üretim bilgileri de bir BT güvenlik problemi haline gelir.
  • Daha az insan müdahalesi ve kontrolüyle üretim sürecinin bütünlüğünü sağlamak sorun yaratabilir.
  • Yeni otomasyon kullanıldığında nitelikli insan iş gücünün kaybedilmesi her zaman iyi düşünülmesi gereken bir durumdur.
  • Tabii ki en önemli sorun, yüksek maliyetli üretim sorunlarına yol açabilecek teknik aksaklıklardır.

Yeni bir model olduğu için bu sistemleri yaratacak ve uygulayacak insan gücü ve tecrübesinde de eksiklikler mevcuttur, bu da yatırımcılar ve hissedarlar arasında bir gönülsüzlük yaratmaktadır.

Doğru kullanıldığında Endüstri 4.0 modelinin faydaları pek çok üretim tesisi için endişelerin önüne geçer. Tehlikeli ortamlarda insan çalışanların sağlık ve güvenliği önemli ölçüde iyileştirilebilir. Üretim ve teslimat sürecinin her aşamasında veri olduğunda tedarik zincirleri daha kolay kontrol edilebilir. Bilgisayar kontrolü daha güvenilir ve tutarlı verimlilik ve çıktı sağlar. Ve sonuç olarak birçok işletme için elde edilen gelirler, pazar payı ve kazançlar artırabilir.

O halde, Endüstri 4.0’ın gelip gelmediğinden çok ne kadar çabuk yaygınlaşacağı sorusunu sormak daha doğru olacaktır.

Tabii ki her şeyi zaman gösterecektir, fakat şu anda görünen o ki Endüstri 4.0’ı risk alarak erken ama doğru kullanmaya başlayanlar büyük ihtimalle bu cesaretlerinin karşılığını alacak, adapte olmakta gecikenler ise geride kalarak rekabet dışına itileceklerdir.